Zeynep Sönmez: Türk Tenisini Wimbledon'da Üçüncü Tura Taşıyan Sporcu

Wimbledon Tenis Turnuvası'nda ilk kez mücadele eden milli tenisçi Zeynep Sönmez üçüncü tura çıkarak bir ilke imza attı.
Wimbledon'da çeyrek final karşılaşmaları dördüncü tur sonrası oynanıyor.
23 yaşındaki tenisçi Kasım 2024'te Meksika'da oynanan turnuvayı da kazanmış tek kadınlarda ikinci WTA kupasını Türkiye'ye götürmüştü.
'Tenisin zor kısmı evde hiç olmamak'
Ailesi Artvinli olan Zeynep Sönmez 30 Nisan 2002'de İstanbul'da doğdu.
Tenisle altı - yedi yaşlarında ailesi tarafından yazdırıldığı yaz okulunda tanıştı.
BBC Türkçe'ye o günleri, "Yaz okuluna yazdırıyor ailem beni. Basket ile yüzme. Ama ben basketi sevmemişim. Kaçıp, büyük raketlerle tenis oynamaya gidiyormuşum" diye anlatıyor.
Sönmez o yaz okulunda antrenörü tarafından fark edildi ve milli sporculuğa giden macerası başladı.
23 yaşındaki tenisçinin ortalama bir günü sabah 7'de başlıyor ve an az iki antrenman yapıyor.
Milli tenisçi, "tenise ya da fiziksel antrenmanlarıma ne kadar zaman ayırıyorsam mental antrenmanlarıma da o kadar zaman ayırmaya çalışıyorum" diyor.
Zeynep Sönmez'in, Wimbledon ikinci tur maçında oyun arasında defterine baktığı anlar dikkat çekti.
Sönmez BBC Türkçe'ye bu defterde neler olduğunu anlatmıştı:
"Maçta bir defterim var. Aralarda defterimi okumaya çalışıyorum. O defterde taktiksel bazı şeyler yazabiliyor. Bazen de sinirlendiğimde ya da işler istediğim gibi gitmediğinde mental olarak korta nasıl geri dönerim... onları okuyorum. Bana kortta çok faydası oluyor."
Sönmez'in maç öncesi ritüelleri ya da belirli bir totemi olmadığını, maça girmeden önce "fiziksel ve mental olarak maçı zihninde oynayarak" hazırlık yaptığını anlatıyor.
Zeynep, maç öncesi Türkçe doksanlar dinlemeyi sevdiğini, "Sezen Aksu, Tarkan, Yalın, Kenan Doğulu gibi isimleri dinlediğini" de söylüyor.
WTA yani Kadınlar Tenis Birliği turnuvaları, yıl boyunca dünyanın farklı şehirlerinde oynanıyor.
Bu da Zeynep Sönmez gibi sporcular için sürekli yolda olmayı gerektiriyor.
Sönmez hayatını bu kısmını şöyle anlatıyor:
"Tenisin zor kısmı evde hiç olmamak, sürekli seyahat halinde olmak, sürekli sevdiklerinden ayrı, uzak olmak. Sürekli bir doğum günü kaçırıyorsun. Mesela ben bu yılki doğum günümde kendime ufak bir kek aldım ve ailemi görüntülü aradım. Bir turnuvadaydım çünkü. İşte böyle şeyler oluyor."
Sönmez, uluslararası alanda başarı elde eden ilk Türk kadın tenisçi değil.
Milli tenisçi İpek Şenoğlu, Türkiye'yi ilk kez Wimbeldon'da temsil eden kadın tenisçiydi.
Çağla Büyükakçay, 2016'da TEB BNP Paribas İstanbul Cup'ı kazanarak WTA tekler seviyesinde kupa kaldıran ilk Türk raket oldu.